25 yıllık bir geçmişe sahip olan mesleğimiz, hazine ile mükellef arasında köprü görevi görmektedir. Uluslararası gelişmelerle birlikte mesleğimiz kamu maliyesinin güçlenmesine katkı koymanın yanı sıra, işletmelerimizin gelişmesinde yol gösterici ve uluslararası alanda rekabet edebilirliğinde ivme kazandırıcı bir görev üstlenmektedir.
TÜRMOB yıllardır, mesleki çıkarlarından ziyade, ülke çıkarlarını gözeterek taleplerini belirlemektedir. Taleplerimiz ve beklentilerimiz kamu maliyesinin daha da iyileşmesi içindir, işletmelerimizi geliştirmek içindir, yani ülkemiz içindir.
Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleğinin yetki ve sorumluluklarının, ülkemizde de uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesi en büyük beklentimizdir.
Muhasebe ve denetim mesleğinin mensupları olan bizler, sürekli ertelenen ve büyüyen sorunlarımızın artık çözülmesini istiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı, sabır taşı çatlamak üzeredir.
ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZ
- Uluslararası finansal raporlama standartlarının ve uluslararası denetim standartlarının ülkemizde de uygulanması hem şirketlerimizin, hem de ulusal göstergelerimizin güvenilirliğini artırarak, uluslararası yeknesaklığı sağlayacaktır. Bu nedenle tüm sermaye şirketlerinin TFRS -Türkiye Finansal Raporlama Standartları ve Denetime tabi tutulması gerekmektedir.
- TTK düzenlemesi ile birlikte oluşturulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu, TÜRMOB tarafından dünya uygulamaları açısından gerekli bir yapı olarak görülmüş, kabul edilmiş ve desteklenmiştir.
- TÜRMOB, KGK kurulduğu günden itibaren işbirliği içinde çalışmak için girişimler yapmıştır. KGK Başkanı, TÜRMOB Başkanlar Kurulu Toplantısına davet edilerek işbirliği içinde çalışma arzusu en güçlü şekilde ifade edilmiştir. TÜRMOB’un 25 yıllık bilgi ve deneyimlerinden istifade edilmesi, işbirliği içinde tecrübelerin paylaşılması arzulanmıştır. Maalesef bu işbirliği gerçekleşmemiştir.
- TÜRMOB’la bağ kurmayan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’nun etkin ve başarılı olması düşünülemez.
- Gelinen aşamada KGK ülkemizde muhasebe, finansal raporlama, denetimin yaygınlaşması için var olan bir kuruluş olması gerekirken, adeta bu alanın daraltılmasıyla görevli bir kurum gibi hareket etmektedir.
- KGK, var oluş sebebi olan gözetim görevinden ziyade, kendini meslek örgütü yerine koyarak çalışmalara yoğunlaşmaktadır.
- KGK’nın kurulması ile ortadan kalkması beklenen farklı uygulamaların giderilmesi bir yana, Kurumun düzenlemeleri geciktirmesi ve tüm kesimleri kucaklayacak adımları atmaması, KGK’nın varlık nedenini tartışılır hale getirmiştir.
- Dünya örneklerine bakıldığında kamu gözetim kurumları genellikle halka açık şirketler için oluşturulmakta, halka açık olmayan şirketler ile KOBİ’lerin denetimlerinin gözetimi ise daha çok meslek örgütleri tarafından yapılmaktadır.
- Denetimin, Kamu Gözetimine ilişkin dünya uygulamaları ABD, Avrupa Birliği düzenlemeleri, İngiltere, Almanya, Hollanda, Japonya, Kanada ve Avustralya örnekleri değerlendirildiğinde tüm uygulamalarda genel olarak;
Kamu Gözetim Kurullarının;
- Asli görevleri olan denetim faaliyetinin gözetim fonksiyonuna yöneldikleri,
- Muhasebe Meslek kuruluşlarından destek ve yardım alarak, işbirliği içinde faaliyetlerini yürüttükleri,
- Muhasebe standartları ve denetim standartlarının belirlenmesi konularına genel olarak müdahil olmadıkları,
- Denetçinin staj, eğitim, sınav, sicil, lisans, yetkilendirme işlemlerini muhasebe meslek kuruluşlarına devrettikleri,
- Denetimi; muhasebe mesleğinden ayrı bir meslek değil, muhasebe mesleğinin teknik bir uzmanlık alanı olarak gördükleri, bilinmektedir.
Ancak ülkemizde dünya uygulamalarıyla uyum sağlamayan farklı bir yapı ortaya çıkmıştır.
- Dünyada, Kamu Gözetim Kurullarının odaklandığı nokta yapılan denetimin denetim standartlarına uygunluğunun gözetimi olmakta, bu çalışmayı yürütürken her türlü bilgiyi meslek örgütünden işbirliği içinde temin etmektedirler. Bu güzel bir işbirliği örneğidir ve gözetim kurullarının bazı yetkilerini meslek örgütlerine devretmesiyle mümkün olmaktadır. Ülkemizde de bu yönde uygulamaların hayata geçirilmesi dünya uygulamalarıyla uyum sağlayacaktır.
- Kamu Gözetim Kurulu, gözetim işlemlerini yerine getirecek bir üst gözetim kurumu olmalıdır. Görevleri arasında bulunan Muhasebe Standartlarını ve Denetim Standartlarını hazırlama görevlerini bünyesindeki daire başkanlığından ziyade çalışacak bir kurula devretmelidir. Mesleki standartları ise meslek örgütü belirlemelidir. KGK, sicil, yetkilendirme, sınav, muhasebe standartları ve denetim standartlarını belirleme işlevlerini kamu yararı çerçevesinde TÜRMOB ile işbirliğine giderek, denetimin gözetimini yapmalıdır.
- Asıl işi gözetim olan KGK, Türkiye’de TÜRMOB üyelerinin 3568 sayılı yasadan aldıkları yetkiyle öteden beri yapmakta oldukları denetim işini hiç yapılmıyormuş gibi kabul ederek yeniden düzenlemeye başlamıştır. Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmelidir.
- Türkiye’de denetim TÜRMOB üyesi olan SMMM ve YMM’lerin işidir. SMMM ve YMM olmayanlar bu işi yapamamalıdır. SMMM ve YMM ruhsatı olan herkes denetim yapma konusunda 3568 sayılı Yasanın düzenlemeleri ve TÜRMOB’un verdiği eğitimler de dikkate alınarak yetkilendirilmelidir. Bundan sonraki süreçte de denetçi olacak kişiler için 3568 sayılı yasaya göre yapılan staj ve sınav konularının kapsamı dikkate alınarak yetkilendirme yapılmalıdır.
TTK, BAŞTA DENETİM OLMAK ÜZERE AMACINA TEKRAR KAVUŞTURULMALIDIR
- Ülkemiz ticari hayatını çağdaş bir yapıya kavuşturmak için hazırlanan TTK çıkış hedefinden uzaklaştırılmıştır. TTK’da yapılan değişiklikler düzenlemenin temel taşıyıcı kolonlarından bazılarını yok etmiştir.
- TTK 10,5 yılık hazırlık sürecinin ardından yasalaşmış daha sonra yapılan değişikliklerle amaç ve ruhundan uzaklaştırılmıştır. Mutlaka başta denetim olmak üzere amaç ve hedeflerine kavuşması sağlanmalıdır.
DENETİM TÜM İKTİSADİ İŞLEMLERİ KAPSAMALIDIR
- Ülkemizde denetim, muhasebe mesleği içinde oluşmuş ve köklü geleneklere sahiptir. Denetim Türkiye’de dünyada olduğu gibi muhasebe mesleğinin bir uzmanlık alanıdır. İlke olarak, denetimsiz işletme düşünülemez.
- Denetimi hayatın her alanında yaşama geçirmek zorundayız. Yerel yönetimlerde, kamu idarelerinde, işletmelerde, tüm şirketlerde, siyasi partilerde, vakıflarda, kısaca güvenlik ve yargı dışında hayatın her alanında en etkin bir şekilde denetim uygulanmalıdır.
- Denetimin olmadığı her yerde suistimaller yaşanır, yolsuzluk yaşanır, karanlık işler yaşanır. Yolsuzluğun, suiistimalin, karanlık işlerin panzehiri denetimdir.
MALİYE BAKANLIĞI VE ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLARIMIZ
- TÜRMOB Yönetimi olarak sorunlarımızı diyalogla çözmeye büyük önem verdik. Ancak bir süredir mesleğimizin temel sorunlarına ve taleplerimize duyarsızlaşma süreci yaşanmaktadır.
- Muhasebe camiasını ilgilendiren düzenlemelerde, TÜRMOB’un görüşlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
- Maliye Bakanlığı mesleki konularda doğrudan, TÜRMOB’la ilişki kurmalıdır.
- Maliye Bakanlığı, TÜRMOB üzerindeki gözetim yetkisini vesayet anlayışı şeklinde kullanmaktan vazgeçmeli, TÜRMOB Genel Kurulunun kabul ettiği yönetmeliklerin ivedilikle yayınlanmasını sağlamalıdır.
- Yeminli Mali Müşavirlerin mühürleri TÜRMOB tarafından verilmelidir.
- Denetim şirketleri için getirilen harç tutarları yüksektir. Bu tutarlar uluslararası düzenlemelere göre belirlenmelidir.
MESLEKİ MEVZUATLA İLGİLİ SORUNLAR
- Meslek Yasamız günümüz koşulları ve mesleki ihtiyaçlarımız gözönüne alınarak değiştirilmelidir. Anti demokratik maddelerden arındırılmalıdır.
- YMM’lerin tasdikten doğan, SMMM’lerin beyanname ve finansal tablo imzalamaktan doğan sorumlulukları yeniden düzenlenmelidir.
- Eğitim ve Öğretim hizmetleri ile sınırlı olmak üzere, Birliğimiz ve Odalarımız gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların iktisadi işletmeleri için, Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi istisnası getirilmelidir.
- Bakanlık ve diğer kurumlarca istenen bilgi, beyan ve formların sayısı oldukça artmıştır. Tüm verilerin bir data merkezinde toplanması ve ilgili kurumların bu merkezden bilgileri alması sağlanmalıdır.
- Paydaşımız olan bakanlıklar yapacakları yeni düzenlemeler konusunda TÜRMOB’un görüşlerini almalıdırlar.
- Ba-Bs formları geçici vergi dönemlerine göre düzenlenerek verilmelidir.
- Düzeltme amaçlı verilen beyan ve bildirimlerde ceza uygulamasından vazgeçilmelidir.
- 4. Dönem Geçici Vergi beyanı kaldırılmalıdır.
- e-Beyanname şifresi yalnızca meslek mensuplarına verilmelidir.
- 1 ve 2 No’lu KDV Beyannameleri ile Muhtasar Beyannameler birleştirilmelidir.
- Vergi daireleri arasında uygulama birlikteliği sağlamak amacıyla TÜRMOB ve GİB’in yapacağı ortak çalışma ile “Vergi Daireleri Uygulama Birlikteliği Rehberi” hazırlanmalıdır.
- Mali tatil süresince verilmesi gereken beyannameler ve bildirimler takip eden ay içinde verilecek beyannamelerle birleştirilerek beyan edilmelidir.
- Meslek mensuplarının stopajdan kaynaklanan nakit iade taleplerinde, gelirlerinin-giderlerine oranlanarak çıkarılan matrah farkları yasal dayanaktan yoksundur. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
VERGİ İNCELEMELERİYLE İLGİLİ SORUNLAR
- Maliye denetim elemanlarının mükellef nezdinde yürüttükleri incelemelerde mutlaka meslek mensubunun bulunması sağlanmalıdır.
- Son zamanlarda vergi incelemelerinde gerekli özen gösterilmeden, meslek mensuplarına sorumluluk yükleme konusunda oldukça cömert davranılmaktadır. Bu konuda daha hassas davranılmalıdır.
- Takdir komisyonları res’en takdir yapmadan önce mutlaka mükelleflerden yazılı olarak defter ve belgelerini istemeli, yapacakları inceleme sonucuna göre karar vermelidirler.
- Mali Tatil döneminde inceleme ve denetim yapılmamalıdır.
- Yeminli Mali Müşavirlerce yapılan karşıt incelemeler teknolojik gelişmeler dikkate alınarak gözden geçirilmelidir.
- Uzlaşma Komisyonlarında Odalarımızın görevlendireceği meslek mensubu bulundurulmalıdır.
- Özelgelerin verilme süresini hızlandırıcı idari tedbirler Gelir İdaresi Başkanlığınca alınmalıdır.
- Ödeme kaydedici cihazlarda kullanılan termal kâğıtlarda yer alan bilgilerin zaman içinde kaybolması nedeniyle söz konusu kâğıtların standartları belirlenmelidir.
MESLEK MENSUPLARININ SORUNLARIYLA İLGİLİ TALEPLERİMİZ
- Günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak zamana endeksli ücret tarifesi taleplerimiz kabul edilmelidir.
- Meslek mensuplarının yaptıkları sözleşmeler damga vergisinden istisna edilmelidir.
- Serbest meslek faaliyetlerinde KDV %18’den %8’e indirilmelidir.
- KDV’yi doğuran olay tahsilâta bağlanmalıdır.
- Meslek mensuplarımızın ücretlerini tahsil edebilmeleri için önerilerimiz doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Serbest meslek yıpranma indirimi (beyin amortismanı) getirilmelidir.
- Stajyerlerimiz için sosyal güvenlik primi ve vergi muafiyeti sağlanmalıdır.
- Bilgisayar ve yazılım giderleri 2 yıl içinde amorti edilmelidir.
- Serbest meslek giderleri genişletilerek yeniden düzenlenmelidir.
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ İÇİN YOL HARİTAMIZ
- Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada sorunlarımızın çözümünde ilk tercihimiz diyalog olacaktır. Diyalogla sorunların çözümü için mücadelemizi devam ettireceğiz.
- Hükümetin haklı taleplerimize cevap vermesini istiyoruz.
- TBMM’nin beklentimiz olan yasal düzenlemeleri yapmasını, mesleğimizle ilgili düzenlemelerde görüş ve önerilerimizi değerlendirmesini istiyoruz
- Artık sabrın sonuna geldik. Bu iyi niyetli sesimize kulak verilmelidir. Sorunların çözümü için işbirliği içinde çalışılmalıdır.
- Aynı zamanda, sivil toplum kuruluşu da olan meslek örgütümüz, üyelerimizden aldığı güçle, demokratik tepkimizi, taleplerimiz kabul görene kadar yaşamın her alanında gösterecektir.
